24 Kasım 2008 Pazartesi

Bir adam ve bir şehrin hikayesi #2


Güzel adamdı Yusuf.
İçine,
Koca bir şehir sığacak yüreği ve
Her gün yeni bir yara izi kazınan elleri ile
Bir bakmışsın
Başı karlı bir dağ gibi heybetli,
Bir bakmışsın,
İnsana acıma duygusu verircesine kederli idi.

Yıllar önce ilk bulduğunda bu ovayı
Ve koyduğunda ilk taşı üstü üstüne
İlk kez tanıyordu sevdayı.
Öyle büyük ve öyle güçlü hissediyordu ki kendini
Bıraksalar yerinden oynatacaktı dünyayı.
Gündüz güneş ve gece ay idi
Bu düzlüğün yegâne misafirleri
Ve malum değildi Yusuf’tan başkasına bu şehrin yeri.

İyice yasladı sırtını çınara.
Ay bembeyaz, koskocaman,
Uzansa dokunacak.
Bir aya baktı, bir şehrine.
Çıkarıp cebinden,
Dededen kalma tabakasını,
Sılaya mektup yazar gibi
Bir sigara sardı...

Hiç yorum yok:

 

Free Blog Counter
Poker Blog