
Güğümdeki su o kadar bereketli olur ki : 1 e 5 oranında seyrelttiğiniz halde sıcak kalır hala. Komple bakır olduğundan sobanın üsütnden indirme ritüelinde mutlaka bir beze ihtiyacınız vardır. [Ablam (ki tanıdığım en fedakar insandır ve özledim kendisini) kazağının kolunu sündürüp onla tutardı hemen]. Yalnızca su ısıtmak değildi elbet güğümün işlevi. Soba ile güğümün tabanı arasında kalan su damlalarından kaynaklandığını sandığım cızırtı da var mesela. O olmadan uyumak zorlaşıyordu zaman zaman.
Sobaya gelince yüklü doğalgaz faturaları yerine annemin emeği ile ısıtırdı. Doldurmak yakmak külünü boşaltmak falan zahmetli işti. Sonra doğalgaz geldi dökme demir sobalar leğen, mandal (iğde ve leblebi verenleri de hatırlıyorum daha eskilerden) parasına hurdacılara teslim edildi...
1 yorum:
Bizim de vardı. Ama sobalı evlerde yetişen çocukların hep bi yerlerinde yanık vardır. Ondan tırsmışımdır.
Yorum Gönder