
Bir emanet gibi götürülüp
Bırakıldığından beri ustasının ellerine,
Çam kokusu içinde,
Her gün en az bir kere
Beş dakika oturur yerinde
Kimi kesilip biçilmiş,
Kimi sırasını bekleyen ağaçlara bakar,
Hepsini kül edebileceğini düşünürdü bir kıvılcımın.
Kül olmadı hiçbiri.
Ama çıkarken bu taş kaplamalı yolu
Hiç aklına gelmemişti
Bir gün böyle yanacağı içinin
Şimdi aklında Reyhan’ın kahverengi gözleri
Ve yüreğinin üstünde iken, belki ilk kez elleri,
Aynı alışkanlık ile bu saatte girip,
Güneş ile çıktığı bu eve
Bambaşka duygular
Ve dudağının kenarında
Çocuksu bir gülüş ile girdi.
Gözleri tavanda,
Uykusuz geçirdi bütün geceyi
Ve çözmeye çalıştı
Yokuşu çıkarken bir kızın gözünde
Gördüğü bilmeceyi.
Bırakıldığından beri ustasının ellerine,
Çam kokusu içinde,
Her gün en az bir kere
Beş dakika oturur yerinde
Kimi kesilip biçilmiş,
Kimi sırasını bekleyen ağaçlara bakar,
Hepsini kül edebileceğini düşünürdü bir kıvılcımın.
Kül olmadı hiçbiri.
Ama çıkarken bu taş kaplamalı yolu
Hiç aklına gelmemişti
Bir gün böyle yanacağı içinin
Şimdi aklında Reyhan’ın kahverengi gözleri
Ve yüreğinin üstünde iken, belki ilk kez elleri,
Aynı alışkanlık ile bu saatte girip,
Güneş ile çıktığı bu eve
Bambaşka duygular
Ve dudağının kenarında
Çocuksu bir gülüş ile girdi.
Gözleri tavanda,
Uykusuz geçirdi bütün geceyi
Ve çözmeye çalıştı
Yokuşu çıkarken bir kızın gözünde
Gördüğü bilmeceyi.