28 Şubat 2008 Perşembe

Kurbağa

Ankarada kar fırtına geldi geçti. İnanışa göre cemrelerden ikisi de düştü havaya ve suya. Ama yurdum üstünde bulut dağılmıyor. Nasıl bir coğrafyadayız ki her türlü yırtıcı burda ve hain kaynıyor her yer. Etimizden et koparma derdinde içimizdekiler dışımızdakiler. Kendi ufak dünyalarımızda birer birer ne güzel insanlarız ve küçük hesaplarla geçiriyoruz her bir günümüzü. Ve farkındayız aslında içinde olduğumuz suyun ağır ağır kaynadığının. Hayıflanıyoruz ve kurtarıcı bekliyoruz önümüze geçip bizi arkasından sürükleyecek. Ve biz beklerken deliniyor kamusal alanda türban yasağı...

İçimizden biri, belki birileri şimdi kafasında birşey yapmalı diyor ve kafasında güzel günlerin hayali ve üstünde ve temiz sütünde bulunan yürek sevdasını biliyor. Güzel günler göreceğiz çocuklar...

19 Şubat 2008 Salı



Deniz kenarında bir ev hayali iki güne bir uğrar. Gözlerimi yukarı kaldırırım düşünürken, beynimdeki hayal merkezine doğru. Çalışırım, kitap okurum ve sıkıldıkça pencereden denize bakıp hayal içinde hayal görürüm.

Deniz kenarında bir ev hayalim var. Güneşin her damlası huzur doldurur. Mavi yerde ve göktedir. Ve martı çığlıkları deler gökyüzünü.

Deniz kenarında bir ev hayalım var...

17 Şubat 2008 Pazar

Bir sabah çıksam kaybolsam
Dönmesem kalsam anılarda
Belki bir sevda türküsünde vurulurdum
Gel künyemi al dağlardan
Aşk nedir söyle kayboldum
Belki bir düşte unutulmak

Her sabah bir dev masalında uyanınca
Hep çocuk kalmak, kurtulmak

Kar yağıyor bu gece
Öyle beyaz ki şehir
Anlamak bir ömür sürer
Hayat niye kirlenir
Karlı bir gece sen buldun
Kaldırımlarda kalbimi
Al götür rüzgarlara savur, hadi durma
Ver benim eski yarimi
Ben kimim söyle kayboldum
Dönmedim kaldım anılarda
Her sabah bir çöl masalında uyanırdım
Belki de yanlış bir leyla
Kar yağıyor bu gece
Öyle beyaz ki şehir
Anlamak bir ömür sürer
Hayat niye kirlenir

EzgininGünlüğü

10 Şubat 2008 Pazar

Çare yok

Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...

Fuzuli

8 Şubat 2008 Cuma

Mayın hattında ömrüm

Mayın hattında ömrüm
Olur olmaz gülmeyin
Yaralanır düşerim koğuşlara
Umrumda mı gelmeyin
Gider tüfek çatarım dağda
Hiç ardıma düşmeyin
Efkarıma ilişmeyin
Çünkü kısa bir öyküdür hayat
Uğruna upuzun acılar çektiğimiz
Kısa bir türküdür
Bir kez daha yaşamak için
Delirdiğimiz...

OA
Söylenecekleri söylemiş usta. Bastığınız yerden emin olamamak ne zor. Korkuyla adım atmasan hayat gelip geçiyor sen enson attığın adımın üstünde kalakalıyorsun. Cesaretini toplayıp ilerlesen her an mayına basıp bir daha adım atamayacak hale gelmek de var. Geri dönsen geri de güvenli değil. Ne diyeyim mayın hattındasın işte. Korkarım korkmadan adım atmaya devam edeceğim

Devrim'e



Biz ne mükemmel dostlarız ki
Kelimesiz ve yazısız anlaşırız

Merhaba çocuklar
merhaba cümleten.

NHR

Bir oda, bir çalışma masası ve bir yataktan ibaretti, geceleri hayallere yattığım mekan. Elinde bir paket lastiği ile içinde sakladıkları bastırılmış bir rulo ile geldi. Süzdü etrafı. Bana yakışıp yakışmadığına baktı küçük oda içine sığdırılmışların. Elindekini uzattı. Resimdeki posterdi. Kendi duvarında asılı imiş. Aklına gelmişim ona bakarken. "Ona iyi bak", dedi "benim için değerli sen de öyle". O da benim için çok değerli. Her düştüğmde ve her sevindiğimde o vardı yanımda bi dönem. Şimdi uzaklıklar var aramızda. Ama ben her baktığımda duvarımda asılı olana yine dostum geliyor aklıma. Teşekkür ederim Devrim. İyi ki varsın...

7 Şubat 2008 Perşembe

Dostlar

...
Dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.
Ve düşmanlar ki kanıma susamışlar
kanlarına susamışım.
...
N.H.R.

Bahis







Yoldaşım

Ömrünüzün ortağı, kendi acıları kendi sevinçleri ile sizden habersiz büyür sizi bulana dek. Ayrı ayrı biriktirdiklerinizi birleştirip ortak olursunuz. Yenilerini katarsınız hazinenize yol aldıkça. Karım, yoldaşım, yolumuz açık, yolumuz aydın olsun.

6 Şubat 2008 Çarşamba

Matlab

Hesaplama hayatımızı değiştiren birşey. Olmasa ne yapardık. Gerçekten büyük kolaylık, düğünlerde falan


Teşekkürler Mathworks, teşekkürler Figes...

Duvarın ardındaki kavga




Dilini bilmediğin bir şarkıya ağlarsın
Yalnızsındır ve soğuktan ayakların uyuşur,
Dilini bilsen de anlamadığın bir kavganın
Çığlıkları gelir duvarların ardından.
Bir sigara yakarsın, dudakların uyuşur...
İA
 

Free Blog Counter
Poker Blog